3 Eylül 2023 Pazar

Varlık Fiyatlama Modelleri Ne Kadar Etkin?

Genç bir sporcu olduğunuzu düşünelim. Hasta olduğunuzda ya da sakatlandığınızda performansınız  düşebilir fakat kendinizi toparlamanız da genç olduğunuz için kolaydır.

Fakat ciddi bir rahatsızlığa sahip yaşlı bir insanın sağlık durumu çok daha durağan olduğu halde önemli risk altında olabilir.

Hisse senetleri ya da fonların fiyatları da benzer şekilde hareket etmektedir. Bir şirketin hisse fiyatı çok oynak olduğu halde uzun vadede güvenli bir görünüme sahip olabilir ya da fiyatı durağan olan bir varlık sınıfı ise ters bir durumda ciddi risk altında olabilir ve uzun vadede var olup olmayacağını tahmin etmek güç olabilir.

Akademide standart sapma riski belirlemede önemli bir ölçüt olarak kullanılsa da işte bu yüzden gerçekte çok da anlamlı değildir. Yatırım fonları kitabımda da Sharp ve Treynor gibi standart sapmayı ve betayı ele alan göstergelerin fon performansında belirleyici gücünün düşük olduğunu göstermiştim. Bu yüzden CAPM (Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli)'de büyük ölçüde sağlıklı bir model değildir.

Hisselerin ne kadar riskli olduğunu fiyat oynaklığı değil aşağıdaki temel unsurlar belirleyebilir.

1- Değerlemenin yüksek olması

2- Finansal kaldıraç kullanımının yüksek olması

3- Kârlılık rasyolarının düşük olması

4- Küçülen bir sektörde faaliyet gösterilmesi

5- Teknolojik değişime açık olabilecek bir sektörde faaliyet gösterilmesi

6- Talebin aniden değişebileceği bir sektörde faaliyet gösterilmesi

7- Rakiplere karşı rekabet avantajının olmaması.

30 Ağustos 2023 Çarşamba

Fiyat Kazanç Oranı (F/K) Nedir? Nasıl Hesaplanır?

 Fiyat Kazanç Oranı (F/K) Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Fiyat / Kazanç oranı hisse senedi değerlemesinde en çok kullanılan oranlardan biridir. Bir şirketin piyasa değerinin net kârına bölünmesi ile bulunur. Örneğin Ford Otosan şirketinin Ford Otosan şirketinin 30 Ağustos 2023 tarihi itibariyle piyasa değeri 301 milyar TL'dir. Yine bu tarih itibariyle son 12 aylık net kârı 24,2 milyar TL'dir. Ford Otosan'ın F/K değeri = 301 / 24,2 = 12,4 olarak bulunacaktır. Fiyat / Kâr oranı bir şirketin net kârının kaç yılda o şirketin piyasa değerini karşıladığını göstermektedir. Normal şartlarda F/K oranının düşük olması tercih edilmektedir. Fakat şirketin net kârının ne kadar sürdürülebilir olduğu, şirketin büyüme oranı, bulunduğu sektör ve riskler gibi bir çok önemli husus F/K oranını yorumlarken değerlendirilmelidir.

Aşağıdaki videoda F/K oranının nasıl hesaplandığını ve F/K oranı değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken 5 önemli hususu anlattım.


 


20 Ağustos 2023 Pazar

2001 Türkiye Ekonomik Krizi

 

2001 Türkiye ekonomik krizi, 2000'li yılların başında Türkiye'de meydana gelen önemli bir mali ve ekonomik krizdi.

1990'lı yıllarda Türkiye, yüksek enflasyon, mali açıklar, siyasi belirsizlikler ve ekonomisindeki yapısal zayıflıklar nedeniyle ekonomik istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldı. Türk hükümeti ayrıca, büyük ölçüde döviz cinsinden olan sürdürülemez borç seviyeleriyle boğuşuyordu.

Kriz, yerel ve uluslararası faktörlerin bir araya gelmesiyle alevlendi. Türkiye'nin kötüleşen maliye ve para politikaları, siyasi istikrarsızlık ve bir dizi zayıf koalisyon hükümetiyle birleştiğinde yatırımcı güvenini aşındırdı. Ayrıca, 1998 Rusya mali krizi ve 2000'li yılların başındaki küresel ekonomik yavaşlama gibi dış etkenler, Türkiye'nin ticaret ve sermaye akımlarını olumsuz etkiledi.

Krizin en önemli yönlerinden biri Türk lirasının hızla değer kaybetmesiydi. Bu durum, ülkenin yabancı para cinsinden borç ödeme maliyetlerinin artmasına neden olarak Türkiye'nin mali yükümlülüklerini yönetmesini daha da zorlaştırdı.

Türkiye, durumu istikrara kavuşturmak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve diğer uluslararası finans kuruluşlarından yardım istedi. IMF, yapısal sorunları çözmeyi, mali disiplini iyileştirmeyi ve yatırımcı güvenini yeniden tesis etmeyi amaçlayan bir dizi ekonomik reformun uygulanması karşılığında Türkiye'ye bir mali yardım paketi sağladı.

IMF programının bir parçası olarak Türkiye, mali konsolidasyon, bankacılık sektörü reformları ve kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesi dahil olmak üzere bir dizi kemer sıkma önlemi aldı. Bu reformlar zorluydu ve yaşam standartları ve istihdam üzerindeki etkileri nedeniyle halkın direnişiyle karşılaştı.

Krizin Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi sonuçları oldu. Türkiye ekonomisi önemli ölçüde küçüldü ve birçok işletme iflasla karşı karşıya kaldı. İşsizlik arttı ve nüfusun önemli bir kısmı için yaşam standartları düştü. Kriz ayrıca siyasi karışıklığa ve hükümet liderliğinde değişikliklere yol açtı.

Krizin ani etkisi olumsuz olmakla birlikte, ekonomik reformlar ve istikrara kavuşturma çabaları nihayetinde Türkiye'nin toparlanmasına katkıda bulunmuştur. Zamanla, ülke ekonomisi toparlandı ve sonraki yıllarda güçlü büyüme dönemleri yaşadı.

2001 Türkiye ekonomik krizini anlattığım videoya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.




19 Ağustos 2023 Cumartesi

YAPAY ZEKA (AI) TEKNOLOJİLERİ FİNANSALLARI DOĞRU BİR ŞEKİLDE TAHMİN EDEBİLİR Mİ? CHATGPT KULLANILARAK BORSA İSTANBUL ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Bu makalede ChatGPT’nin geçmiş finansal tabloları ve sektörle ilgili güncel önemli gelişmeleri yorumlayarak finansal değerleri ne ölçüde doğru tahmin edebildiği analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında BIST100 endeksinde işlem gören 73 şirkete ait finansal veri ve Microsoft BING Chat uygulamasından temin edilen sektör spesifik gelişmelerin özetlendiği metinlerden faydalanılmıştır. İlk aşamada ChatGPT’nin 2019-2021 dönemine ait finansal değerleri yorumlayarak 2022 yılı için satış, net kâr ve temettü dağıtımı tahminleri yapması istenmiştir. İkinci aşamada ChatGPT’ye sektör spesifik gelişmelerle ilgili metin girilmiş ve tahminini yenilemesi istenmiştir. Daha sonrasında bu iki aşamada ChatGPT tarafından yapılan tahminler gerçekleşmeler ile kıyaslanmış ve ChatGPT’nin bu tahminlerde ne ölçüde başarılı olduğu anlaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre ChatGPT satış değerlerini yalnızca finansal tablolardan faydalandığı ilk aşamada medyan değerler olarak %18 sapma ile tahmin edebilmiş, sektörle ilgili güncel gelişmeleri kullandığı ikinci aşamada ise %18,9 sapma ile tahmin edebilmiştir. Net kâr için ilk aşamada yapılan tahminlerin medyan sapması %57,8 olurken ikinci aşamada %64,9 olmuştur. Kâr payları için medyan sapmalar ilk aşamada %54,6 iken ikinci aşamada %51,8 olmuştur. Araştırma bulgularına göre ChatGPT’nin finansal ve haber analiz yetenekleri sınırlı olmakla birlikte ciddi bir gelişme süreci yaşadığı gözlemlenmiştir.


Makalenin ingilizce tam metnine ulaşmak için: 10.29228/ijbemp.69367

Referans: Comlekci, İ., Unal, D., Ozer, A. & Oncu, M.A. (2023) CAN ARTIFICIAL INTELLIGENCE (AI) TECHNOLOGIES ESTIMATE FINANCIALS ACCURATELY? A RESEARCH ON BORSA ISTANBUL WITH CHATGPT.  International Journal of Business, Economics and Management Perspectives 7(1), 1-14

3 Ağustos 2023 Perşembe

Hisse senedi nedir? Hisse senedi nasıl alınır?

Hisse senedi ne demektir?

Hisse senetleri, hissedarların bir şirkette sahip olduğu mülkiyet payını ifade eder. Bir şirketin hisse senedine sahip olduğunuzda, aslında o şirketin küçük bir kısmına sahip olursunuz. Hisse senetleri insanların yatırımlarını yönlendirmek için kullanabilecekleri önemli yatırım alternatiflerinden biridir. Hisse senetleri sayesinde aynı anda bir çok şirkete ortak olma şansı mevcuttur.

Kâr eden şirketler elde ettikleri kârı ya hissedarlara dağıtmaktadır ya da büyümede kullanmaktadır. Hisse senetlerinde elde edilecek kazancın iki önemli kaynağı mevcuttur. Birincisi şirketlerin kâr payı dağıtımıdır. İkincisi ise şirketlerin büyümesi sonucu şirket hisselerinde yaşanan yükselmedir. 

Borsa yatırımında kazancı belirleyen en büyük iki unsurdan birincisi şirket hissesine alım sırasında ödenen bedel ve takip eden dönemde şirketin elde ettiği kârdır. Şirketin piyasa değeri hisse sayısı ile hisse fiyatının çarpılması ile bulunur. Piyasa değeri hisse fiyatındaki değişimle birlikte sürekli değişmektedir. Bu yüzden hisseye ödenen fiyat (yani piyasa değeri) ile takip eden yıllarda şirketin elde ettiği kâr alasındaki ilişki hissedarların ne kadar kazanç elde edeceği konusunda önemli bir belirleyicidir. eğer düşük kâr elde edecek bir şirkete yüksek piyasa değeri ödenmiş olursa o yatırımdan kazançlı çıkma olasılığı düşecektir.

Hisse senetleri nasıl alınır?

Hisse senedi almak için aracı kurumdan yatırım hesabı açılması gerekir. Birçok bankanın anlaşmalı olduğu aracı kurumlar vardır. Bu nedenle bankalar aracılığı ile de hisse senedi alınabilir. Aracı kurumların çalışma tarzları birbirinden farklılık gösterebilir. Fakat çoğunlukla müşterilerine internetten alım satım emri yollama imkânı verirler. Hisse senedi almak için öncelikle aracı kurum hesabınıza para aktarmanız gerekir. Sonrasında alacağınız hisseyi seçip alım emri gönderebilirsiniz. Hisse senedi alırken kullanılabilecek yaygın olarak kullanılan 2 tane emir türü bulunmaktadır. Piyasa Emri: Bu, hisse senedini mevcut piyasa fiyatından satın alır. Limit Emri: Hisse senedini satın almak istediğiniz fiyatı ve adeti sisteme girersiniz. Emriniz, yalnızca hisse senedinin bu fiyata veya daha düşük bir fiyata ulaşması durumunda gerçekleştirilecektir. Büyük bir şirket hissesinde piyasa emri de kullanılabilirken özellikle küçük şirketlerde limitli emir kullanmak daha güvenli olabilir. Aşağıdaki videoda hisse senedinin ne demek olduğunu ve borsayı anlattım.






23 Temmuz 2023 Pazar

Finansal Bağımsızlığa Nasıl Ulaşabilirim?

Finansal bağımsızlığa ulaşmak; önceki birikimler, mevcut gelir ve yükümlülüklere bağlı olarak her insan için ancak farklı seviyelerde mümkündür. Finansal olarak hiç çalışmayacak kadar yüksek bir servete sahip olmak maalesef çoğunluk için kolay değildir. Yine de finansal birikimlerimizdeki artış çalışacağımız işi seçme ve stressiz güven içinde bir hayata sahip olma açısından çok önemlidir. Bu yazıda finansal olarak özgürlüğümüzü artırmak için kullanabileceğimiz aksiyonları anlatacağım.

1.      Gelir seviyemizi yükseltmek:

Sizden istenilenleri yapmak maaş almanızı sağlar ama terfi etmenizi sağlamaz. Eğer kendi inisiyatifinizle mesleğiniz ile ilgili programları öğrenir, diğer departmandaki arkadaşlarınızın yaptığı işler hakkında fikir sahibi olur; ingilizcenizi ve excel kullanım becerinizi geliştirirseniz bu yetenekler bütün meslek kariyerinizde size yardımcı olacaktır.

2.      Ek gelir kaynakları yaratın.

Upwork, Fiverr, Freelancer ve Armut gibi sitelerde yeteneklerinize uygun ek işler bulabilirsiniz.

3.      Finans alanındaki bilgilerinizi geliştirin:

Farklı yatırım enstrümanlarının beklenen getirilerini riskleri ve portföy yönetimini öğrenin. Ekonomi ve yatırım ile ilgili kitaplar okuyun ve güvenilir kaynakları takip edin.  

4.      Finansal bir planlama yapın:

Gelirinizi giderlerinizi ve olası tasarruflarınızı planlayın. Hem kısa vadeli (bir yıllık) hem uzun vadeli (gelecek 20 yıl) planlar kullanabilirsiniz. Bu plana sadık kalmaya çalışın. Planınızı her yıl mevcut gerçekleşmelere uygun olarak güncelleyin.

5.      İyimser olun ve motivasyonunuzu yüksek tutun.

Performansınızı ortaya koyduğunuz ve amirlerinizin güvenini kazandığınızda istemeyi bilin. Fakat isterken çok acele etmeyin. Size haksızlık yapıldığı inancı performansınıza zarar veriyorsa bunun kendinize yaptığınız en büyük kötülük olduğunu unutmayın. Güvendiğiniz, tecrübeli ve size göre kıdemli yakınlarınızdan görüş almak böyle bir motivasyon kaybında sizler için faydalı olabilir. Başka bir iş arayışında olabilirsiniz ama performansınızı her zaman yüksek tutmaya çalışın.

6.      Gelir seviyenize uygun yaşayın

Gelir seviyenizin bir basamak altında yaşamak, net nakit akış oluşturacak yatırımlara sahip olmanızı ve gelir seviyenizi sürekli yükseltmenizi sağlayacaktır.

7.      Harcamalarınızı iyi yönetin

Hayata bir kez geldiğimiz için bazı şeyleri ıskalamanın telafisi olmaz. Buna karşın güzel olan her şey masraflı da değildir. Harcamalarımızı daha etkin yöneterek yaşam kalitemizden çok taviz vermeden masraflarımızı kısabiliriz.

8.      Yatırımı doğru kaynaklardan öğrenin

Aktif yatırım yapmak çok zor ve başarı oranı düşük bir tarzdır. Bunun yanında pasif şekilde yatırım yapmak hem zamandan ciddi tasarruf yapmanızı hem de hedeflerinize ulaşmayı sağlayabilir. Diğer yandan sermaye piyasaları ile ilgili paylaşılan içeriklerin büyük çoğunluğu yanıltıcıdır. Bu yüzden doğru kaynakları bulmak burada önem kazanmaktadır.

9.      Yatırımlarınızı Yönetirken Sabırlı olun

Finansal özgürlük hedefine ulaşmak için ne kadar acele ederseniz başarısızlık oranınız o kadar yüksek olacaktır. Ayakları yere sağlam basan bir strateji kurgulamak bu yüzden önemlidir.

10.   Çevrenizdeki insanları dikkatle seçin

Gerek tasarruf gerek ek iş gerekse yatırımları doğru yönetme anlamında çevrenizde sizinle aynı hedefe makul bir strateji ile bilinçli şekilde ilerleyen insanların olması işinizi kolaylaştıracaktır.

2 Temmuz 2023 Pazar

Dünyanın En Başarılı Borsa Yatırımcıları ve Tarzları

 Warren Buffett, Varlık: 111,7 Milyar Dolar

      Buffett sürdürülebilir rekabet avantajına sahip şirketleri tespit etmekte ve çoğunlukla satmamak üzerine yatırım yapmaktadır. Şirketin iyi ve dürüst bir yönetime sahip olması, ne iş yaptığını anlayabilmesi, şirketin rakiplerinin taklit edemeyeceği ürünler üretmesi, şirketin ürünlerine olan talebin büyüme potansiyeline sahip olması ve şirketin teknolojik dönüşüm riskinin olmaması Buffett’ın dikkat ettiği unsurlardan bazılarıdır. Buffett’ın çoğu yatırımı 20 yıldan uzan vade ile yapılmıştır.

       Charlie Munger, 2,4 Milyar Dolar

      Buffett’ın sağ kolu olarak ün yapmış olan Munger aynı zamanda Buffett’ın mevcut yatırım stratejisinin oluşmasında da önemli bir etkiye sahiptir. Munger kaliteli, ciddi sürdürülebilir rekabet gücüne sahip şirketleri bulmak ve uzun vadeli yatırım yapma anlayışına sahiptir. Aynı zamanda önemli bir entelektüel olan Munger, psikoloji, ekonomi ve tarih gibi çeşitli alanlardan içgörüler alarak, yatırıma çok disiplinli bir şekilde yaklaşır. Rasyonel karar vermenin, bilişsel önyargılardan kaçınmanın ve geniş bir zihinsel modele sahip olmanın önemini vurgular.

       Jim Simons, Varlık: 28,1 Milyar Dolar

Jim Simons matematiksel modellerle işlem yapan Renaissance Technologies şirketini uzun süre yönetmiştir. Bu şirkette matematikçi, fizikçi ve bilgisayar mühendislerinden oluşan yaklaşık 300 araştırmacı istihdam edilmektedir. Şirket farklı kaynaklardan çok yüksek miktarda veriyi toplamakta, sürekli geliştirmekte oldukları kompleks algoritmalar ile kısa vadeli işlemler yapmaktadır. Şirket işlem stratejilerini oldukça gizli tutmakta ve kamuoyu ile herhangi bir ayrıntı paylaşmamaktadır. Şirketin üstün getirisi ile Simons’a ün kazandıran Medallion fonu haricinde dışarıdan yatırımcıya açık iki fonu daha vardır fakat onların performansı daha düşüktür. Örnek olarak Renaissance Institutional Equities Fund 2020 yılını %22,6 kayıp ile kapamıştır. Renaissance Institutional Diversified Alpha fonu ise 2021 yılında %20,7 kayıp yaşamıştır.

 Carl Icahn, Varlık 9,2 milyar dolar

Carl Icahn, aktivist strateji ile kötü yönetilen şirketleri hedef alan ve bu şirketlerde yönetimi değiştirerek kazanç sağlamaya çalışan bir yatırımcıdır. Icahn, yeniden yapılanma veya geri dönüş potansiyeli olan düşük değerli varlıkları ve şirketleri belirlemeye odaklanmaktadır.

 George Soros, Varlık 6,7 milyar dolar

George Soros, makroekonomik yaklaşımıyla tanınan efsanevi bir spekülatördür. Genellikle para birimleri, emtialar ve finansal piyasalar üzerine büyük bahisler yaparak küresel ekonomik eğilimleri analiz etmeye ve tahmin etmeye odaklanmıştır. Sahip olduğu fon yüzün üstünde pozisyona ve oldukça çeşitlendirilmiş bir portföy yapısına sahiptir. George Soros’a ün kazandıran olay 1992’de yaşanmıştır. George Soros’un İngiltere Merkez Bankası’na karşı oynadığı kaldıraçlı piyasalarda aldığı devasa pozisyonları yüzünden İngiltere Merkez Bankası tarihinde ilk defa bir gün içerisinde 2 kez faiz arttırmak zorunda kalmıştır. Bu olaya “Kara Çarşamba” denir.

 Bill Ackman, Varlık 3,5 milyar dolar

Bill Ackman Carl Icahn’a benzer şekilde aktivist tarzıyla bilinen bir yatırımcıdır. Ackman şirketlerde büyük pozisyonlar almakta ve yönetim değişiklikleri, stratejik değişimler veya sermaye yapısı ayarlamaları gibi değişiklikler için baskı yapmaktadır. Ackman, temel analizi aktivist bir yatırım tarzıyla birleştirmektedir. Ackman’ın en önemli aktivist girişimlerinden biri Herbalife şirketine karşı alınmıştır. Ackman, Herbalife'in yasa dışı bir ponzi şeması olduğunu iddia ederek kısa pozisyon alarak (şirketin hisselerini düşmesini bekleyerek) mücadele etmiştir. Ackman ayrıca Covid 19 döneminde yüklü miktarda CDS (Kredi temerrüt takası) pozisyonu alarak önemli miktarda gelir elde etmiştir. Ayrıca Covid-19 sonrası aldığı 1,1 milyar dolarlık Netflix pozisyonunda yaşadığı 400 milyon dolarlık kayıp dikkatleri üzerine toplamıştır.

 Joel Greenblatt, Varlık 1 milyar dolar

Joel Greenblatt, "Magic Formula Investing" adlı yatırım stratejisiyle tanınan bir yatırımcı ve yazardır. Strateji, yüksek kazanç getirisi ve yatırılan sermaye getirisi yüksek olan şirketlerin belirlenmesini içerir. Greenblatt, hisse senetlerini seçmek için temel analizden faydalanmaktadır. Risk yönetimi Greenblatt’ın oldukça önem verdiği bir konudur. Yönetiminde olan Gotham Asset Management 31.03.2023 itibariyle 4,1 milyar dolar fona sahiptir. Oldukça çeşitlendirilmiş bir portföy tercih eden Greenblatt InsiderMonkey sitesi verilerine göre 1000’i aşkın farklı şirkette aynı anda pozisyona sahiptir.

David Einhorn, Varlık 350 milyon dolar

Efsanevi hedge fon yöneticisi Julian Robertson’ın hedge fonu olan Tiger Management’da çalışmış ve daha sonra kendi fonunu kurarak başarılı olmuş Tiger Cubs adını alan çok sayıda hedge fon yöneticisi bulunmaktadır. David Einhorn da Julian Robertson’ın öğrencilerinden biridir. Düşük değer biçilmiş şirketleri arar ve olası piyasa yanlış fiyatlamalarını tespit eder. Einhorn, şirketler üzerindeki derin araştırması ve kapsamlı durum tespiti ile tanınır. İlk yıllarında oldukça başarılı olsa da son yıllarda Tesla’yı açığa satması ve Sunedison yatırımı gibi birkaç yanlış hamlesi fonunun ciddi anlamda küçülmesine neden olmuştur.

Jim Chanos, Varlık 400 milyon dolar

Jim Chanos, yaptığı açığa satışlarla ün kazanmış bir hedge fon yöneticisidir. Chanos, aşırı fiyatlanmış, kötü yönetilen, hile ile durumu iyi gösterilen şirketleri tespit ederek kısa pozisyonlar alır. Chanos derinlemesine bir şekilde temel analizden faydalanarak şirketlerin mali tabloları, ticari faaliyetleri ve endüstri dinamikleri hakkında kapsamlı araştırmalar yürütür. Chanos, özellikle, çöküşünden önce hileli bir şirket olarak ifşa ettiği Enron da dahil olmak üzere çeşitli şirketlerdeki başarılı kısa pozisyonlarıyla ünlüdür. Chanos açığa satış uzmanlığıyla tanınmış olmasına rağmen, genel portföy yönetiminin bir parçası olarak uzun pozisyonlara da girmekte ve diğer yatırım stratejilerini de uygulamaktadır.

1 Temmuz 2023 Cumartesi

CHATGPT’NİN ŞİRKETLERİN MALİ DURUMUNU TESPİT YETENEĞİ

 ChatGPT'nin şirketlerin mali tablolarını ne derece etkin analiz edebildiğini incelediğimiz makalemiz yayınlandı.

Makale bulgularına göre, ChatGPT'den yüksek mali durum ve kârlılık skoru alan şirketler daha yüksek hisse performansına ve temettü verimine sahip olmuş. Diğer yandan mali durumu çok iyi olanların bedelli sermayeye ihtiyaç duymaması, mali durumu kötü olanların da bedelli sermaye artışı yapamaması beklenen bir durum. Temettü veriminde ChatGPT iyi bir tahminciyken, hisse performansında doğal olarak tahminlerindeki tutarlılık düşük.

Bu çalışma ChatGPT'nin şimdiden belli yeteneklere sahip olduğunu gösteriyor. Diğer yandan tabii ki bu aşamada ChatGPT'ye güvenerek yatırım yapmak hiç de mantıklı olmayacaktır. Diğer yandan yapay zekanın gelecekte borsa yatırımcılarının büyük bir rakibi olması beklenen bir durum.

Makaleye aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:

https://dergipark.org.tr/tr/pub/ufuksbedergi/issue/78687/1285729

30 Haziran 2023 Cuma

Yatırımda Başarılı Bir Stratejinin Sırları

1- Dengeli olmak: Belli bir senaryoya oynamak yerine farklı şartlara hazır olmak. Örneğin borsanın dışında olmamak ama bütün kaynakları da borsaya aktarmamak. Olumsuz bir senaryo için döviz bulundurmak.


2- Sabırlı olmak: Dengeli bir portföy yapısı bizi daha sabırlı yapacaktır. Çünkü dengeli bir portföy yapısında büyük bir rallinin dışında kalmamız söz konusu değildir. Bu yüzden işlem sayısını azaltarak ancak çok iyi fırsatlarda kademeli olarak nakitimizi oyuna sokabiliriz. İşlem sayımız azaldıkça isabet oranımız ve potansiyel getirimiz de artacaktır.

3- Uzun vadeli perspektif: Piyasada bir yandan kısa vadeli hareketler varken bir yandan da uzun vadeli bir potansiyel söz konusudur. Uzun vadede yönü doğru belirleyebiliyorsak kısa vadeli hareketlere aldanmak yanlış yapmamıza yol açabilir.

4- Proaktif olmak: Sermaye piyasaları tarihini incelememiz halinde bir yatırımcının başına gelebilecek birçok farklı senaryoyu öğrenmiş oluruz. Eğer bu senaryoları gerek makro bazda gerekse şirket bazında önceden tanımlarsak, risklerin meydana gelmesi halinde uygulayacağımız aksiyonları da önceden tanımlamış oluruz. Bu bize duygulardan arınmış bir şekilde rasyonel karar verme fırsatı tanıyacaktır.

24 Haziran 2023 Cumartesi

Borsa Hakkında 12 Ders


1-Hisse senetlerinde, fiyat hareketlerine dair değil ama şirketin büyümesine ve kâr dağıtmasına dayalı olarak kurguladığımız stratejilerde başarı elde edebiliriz. Diğer yöntemler bize değil ama tahta yapıcılara ve içeriden öğrenenlere para kazandırır. 

2-Piyasada birçok oyuncu vardır. Bu oyuncuların büyük çoğunluğunun para kazanması için bizim kaybetmemiz gerekir. Genellikle kimse kimseye karşılıksız iyilik yapmaz ve herkesin kazandığı bir senaryo borsanın doğasına aykırıdır. 

Aracı kurumlar yatırımcıları al-sata yönlendirerek komisyon gelirlerini artırırlar, üstatlar ise ellerindeki hisseleri takipçilerine yüksek fiyattan satarak para kazanırlar. Kazan-kazan sistematiği borsada yakın arkadaşlar arasında bile çalışmayabilir. 

3-Hisse fiyatları ne kadar oynak olsa da şirketlerin yaptıkları iş ve uzun vadeli büyüme trendleri çok daha durağandır. Bu yüzden günlük fiyat hareketlerine göre değil ama uzun vadeli potansiyele göre pozisyon almak başarı şansımızı artıracaktır. 

4-Diğer birçok yatırım enstrumanı gibi hisse senetleri fiyatları da oldukça oynaktır. Büyük bir ekonomik krizde ve belli dönemlerde ciddi kayıplara uğrayabiliriz. Zarar-kes yaparak da bu kayıplardan korunmak mümkün değildir. 

Çünkü hangi düşüşün ne kadar süreceğini kestirmek grafikte çizim yapmak kadar kolay değildir. Bu yüzden ancak güvendiğimiz şirketlerden oluşan bir portföy ve farklı ekonomik koşullara göre kurgulanmış bir çeşitlendirme, kriz dönemlerini sakin atlatmamızı sağlayacaktır. 

Diğer yandan yedekte bulunan nakit her ne kadar uzun ralli dönemlerinde fırsat maliyeti yaratsa da büyük krizlerde çok daha sağlam bir duruş sergilememize ve oluşabilecek çok cazip fırsatlardan yararlanabilmemize olanak tanıyacaktır. 

5-Bütün yatırımcılar hata yapar. Özellikle de uzun vadede sadece kazanan hisselerden oluşan bir portföy kurmak imkânsızdır. Az sayıdaki şirket 50 kat, 100 kat gibi sıra dışı getiriler elde ederken, büyük çoğunluk vasat performans sergilemektedir. 

Çeşitlendirme ve kazanan hisseleri uzun süre tutma, portföyün ortalama getirisini ciddi anlamda yükseltecek ve kaybeden hisselerinin portföy performansına etkisini fazlasıyla telafi edecektir. 

6-Hisse seçiminde dikkat edilebilecek belki de en önemli ayrıntı, şirketin sahip olduğu iyi bir yönetimdir. İyi bir yönetim ise öncelikle dürüst olmalıdır. Finansal tablolardaki ayrıntılar ve diğer birçok kaynak şirket yönetiminin dürüstlüğünü sorgulamamızda yardımcı olabilir. 

Ayrıca geçmiş yıllarda benzer şirketlere kıyasla görece performans da iyi yönetimin önemli bir özelliğidir. Eğer yönetim güvenilmezse; şirketin ne kadar hızlı büyüdüğü ne kadar kârlı ve ucuz olduğu biz yatırımcılar için önemsizdir. 

7-Geleceği öngörmek mümkün değildir. Hele ki trendler ve kırılımlar tahmin edilebilseydi dünyanın en zengin yatırımcıları makro analize önem vermeyen değer yatırımcılarından oluşmazdı. 

Makro analize değil ama şirket bazlı analizlere önem vermek bizim başarı oranımızı ciddi anlamda artıracaktır. Unutulmamalı ki, sistemdeki bir elemanı doğru derecelendirmek bütün sistemi çözmekten çok daha kolay ve etkilidir. 

8-İyi bir şekilde yönetilen, uzun vadede gelecek vadeden bir sektörde bulunan ve rakip şirketlere kıyasla sürdürülebilir rekabet avantajlarına sahip şirketlere ortak olduktan sonra yapmamız gereken tek şey beklemektir. 

Haber akışını takip ederek hisse fiyatını zamanlamaya çalışmak getiri potansiyelimizi artırmaz tam tersine bizi piyasadaki psikolojik havayla sürüklenen yığının bir parçası yapar. 

Bu yaklaşım bizi olumsuz haber akışında düşük fiyattan satış, olumlu haber akışında ise yüksek fiyattan alıma yönlendirerek başarısız olmamıza neden olabilir. 

9-Ufak piyasa hareketlerinde lot sayısını artırma denemeleri sanıldığının aksine mantıklı değillerdir. Yüksek getiriler %3’lük, %5’lik kazançlarla değil; 50 kat, 100 kat artan hisselerde elde edilir. 

Lot artırmak için yapılan hamleler çoğunlukla başarılı olsalar da başarısız olmaları durumunda onlarca doğru hamle ile elde edebileceğimiz kazancı tek bir ralli yapan hissede kaybetmemize neden olurlar. 

Erken satılan bir hissenin oluşturacağı fırsat maliyeti, tepede satılmış onlarca hissenin doğru zamanlamasıyla elde edilmiş getiriden daha yüksektir. 

10-Yatırım profesyonelleri bize veriye ulaşmada ya da yatırımı öğrenmede yardımcı olsalar da sermaye piyasalarının en önemli özelliklerinden biri işe yaramaz bilgilerin her seviyede oldukça yoğun bir şekilde bulunmasıdır. 

Bu yüzden sadece en üst düzey ve başarılı olmuş dürüst yatırımcılardan bilgileri öğrenmeye çalışmak bizi gereksiz bilgilerle vakit kaybından kurtaracaktır. 

11- Doğru hisse seçiminin basit bir formülü yoktur. Şu orana bakın, şu özellikteki hisseleri alın, kısa sürede piyasadan pozitif bir şekilde ayrışırsınız gibi söylemler çoğunlukla gerçeği ifade etmemekte ve sahibinin finansal bilgisinin zayıflığını ortaya çıkarmaktadır. 

Farklı ekonomik koşullar ve piyasa dinamikleri farklı özellikteki firmaları ön plana çıkarır. Piyasa şartları sürekli değiştiği gibi çalışan stratejilerde zamanla değişir. Geçmişe bakarak en çok kazandıracak hisseyi bulmak sanıldığı kadar kolay değildir. 

Bu yüzden finansal oranlar ve şirket özellikleri ele alınarak formülleştirilmiş yatırım stratejileri büyük çoğunlukla anlamsızdır. 

12- Doğru yatırım, sürekli sağa sola hareket ederek uyanıklık yapmaya çalışmak değildir; tam tersine doğru bir portföyü oluşturduktan sonra sonuçları elde etmek için hiçbir şey yapmadan uzun yıllar bekleyebilmektir. 

Hisseleri ne zaman satmalıyız?

 Hisseleri ne zaman satmalıyız?

Çok sayıda aldığım bir soru. Bu soruya vereceğim cevaplar:

Hisseler şirket ortaklıklarını temsil eder. Kâr eden ve büyüyen bir şirkette ortaklığı sonlandırmanın anlamı olmayacaktır. Fakat aşağıdaki şartlar makul satış nedenlerini oluşturabilir. 1- Beklenmedik bir şekilde paraya ihtiyacımız olursa yapacak bir şey olmadığı için satmak zorunda kalabiliriz. 2- Şirketi alırken tamamen yanlış bir analiz yaptıysak ya da yeni öğrendiğimiz bilgiler ışığında uzun vadede ortak olmamızın doğru olmadığına karar verdiysek satmak doğru seçenek olabilir. 3- Ülke ekonomisi, sektörler ve şirketler zamanla değişir. Sektörün uzun vadeli görünümünde (Gelecek 20 yıl mesela) ciddi bir bozulma olduysa ısrarcı olmanın anlamı olmayabilir. 4- Yatırım yaptığımız şirket çok fazla değerlendi ve portföyün önemli bir kısmını oluşturmaya başladı. Mesela %30 gibi bir ağırlığa ulaştı. Bu durumda yarısını satarak riski azaltmak ve dağıtmak mantıklı olabilir.

3 Şubat 2023 Cuma

Fiyat Kazanç (F/K) Oranı Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Bu yazıda F/K oranının ne demek olduğunu, nasıl hesaplandığını, neden önemli olduğunu ve yorumlarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlatacağım.

Fiyat Kazanç Oranı Nasıl Hesaplanır?

F/K oranı (Fiyat-Kazanç oranı), bir şirketin hisse senedi fiyatını kazançlarına göre değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan bir finansal ölçüttür. Bir şirketin cari hisse senedi fiyatının hisse başına kazanca (HBK) bölünmesiyle hesaplanır. Bir diğer basit ölçüm yolu da şirketin piyasa değerinin son bir yıldaki net kârına bölünmesidir. Kâr değerleri olarak ana ortaklık paylarına düşen kârın kullanılması önem arz etmektedir. Şirketlerin finansallarında ana ortaklık payına düşen kâr ayrıca gösterilir.

F/K Oranı = Piyasa Değeri / Şirketin Son Dört Çeyrekte Elde Ettiği Kârın Toplamı

F/K Oranı Ne Anlama Gelir?

F/K oranı, bir şirketin değerinin bir tahminini sağlar ve yatırımcıların bir hisse senedinin aşırı değerli mi yoksa düşük değerli mi olduğunu belirlemesine yardımcı olur. Yüksek bir F/K oranı, yatırımcıların bir birim kazanç için ne kadar prim ödemeye istekli olduklarını gösterir ve yüksek büyüme beklentilerinin bir işareti olabilir. Öte yandan, düşük bir F/K oranı, yatırımcıların her bir kazanç birimi için fazla para ödemeye istekli olmadıklarını ve daha düşük büyüme beklentilerini veya daha temkinli bir görünümü işaret ediyor olabilir. F/K oranı, farklı sektörler arasında ve hatta aynı sektördeki farklı şirketler arasında büyük farklılıklar gösterebilir. F/K oranının göreceli bir ölçü olduğunu ve bağlam içinde değerlendirilmesi gerektiğini not etmek önemlidir. Örneğin, yüksek F/K oranına sahip bir şirket, emsallerinden çok daha yüksek bir büyüme hızına sahipse yine de değerinin altında kabul edilebilir. Tersine, düşük F/K oranına sahip bir şirket, emsallerinden çok daha düşük bir büyüme oranına sahipse aşırı değerli olarak kabul edilebilir. Dikkate alınması gereken bir diğer faktör, F/K oranının hesaplanmasında kullanılan hisse başına kazanç (HBK) rakamıdır. Bir şirketin değişken kazanç geçmişi varsa, daha doğru bir F/K oranı elde etmek için son birkaç yılın ortalama kazançları gibi daha düzleştirilmiş bir kâr rakamı kullanmak gerekli olabilir. Ek olarak, bir şirketin F/K oranını değerlendirirken yaşam döngüsünün aşamasını dikkate almak önemlidir. Örneğin, hiçbir kazancı olmayan ve yüksek F/K oranına sahip yeni kurulmuş bir şirket nadir değildir ve yüksek büyüme potansiyelinin bir işareti olarak görülebilir. Öte yandan, düşük kazanç artışına ve yüksek F/K oranına sahip olgun bir şirket aşırı değerli olarak görülebilir. Diğer yandan stokların ve duran varlıkların değerlenmesi, enflasyon nedenli finans şirketlerinin öz kaynaklarında artış, döviz kurlarındaki artış ve bu gibi bazı kalemler şirketlerin finansalları altında kâr rakamını olduğundan yüksek gösterebilir. Bu da haliyle F/K oranının düşmesine neden olmakla birlikte ucuzluğa işaret etmeyebilir.

Sonuç olarak, F/K oranı, bir şirketin hisse senedi fiyatını ve büyüme beklentilerini değerlendirmek için yararlı bir finansal ölçüttür. Bununla birlikte, bu yalnızca bir bilgi parçasıdır ve bir şirketin mali durumu hakkında daha kapsamlı bir görüş elde etmek için gelir artışı, kârlılık ve borç seviyeleri gibi diğer mali ölçütlerle birlikte kullanılmalıdır.


F/K Oranı Değerlendirilirken Nelere Dikkat Edilmelidir?

1- F/K oranı değerlendirilirken ilk olarak kâr rakamının ne kadar güvenilir olduğu anlaşılmalıdır. Örneğin marjlarda konjonktürle ilgili bir yükselme söz konusu olabilir. Eğer marjlardaki artış sürdürülebilir değilse gelecekte kâr rakamları da düşecektir. Unutulmamalıdır ki yatırımcılar her zaman geleceğe odaklanmalıdır. Marjlar ekonomide dönemsel hızlı büyüme, emtia fiyatlarındaki ani artış, enflasyon, arz tarafında geçici sıkıntılar, döviz kurlarındaki artış ya da azalış gibi nedenlerle yükselmiş olabilir. Bu yüzden kârın ne ölçüde güvenilir olduğu ve serbest nakit akış ya da reel büyüme üretme becerisi anlaşılmalıdır. Daha sonrasında düzeltilmiş ve sürdürülebilir kâr rakamlarıyla F/K oranı hesaplamak daha güvenli olacaktır.

2- F/K oranının diğer rakiplere kıyasla konumu. Aynı sektörde iş yapan, benzer iş modellerine sahip, birbiriyle rekabet eden firmaların F/K oranlarını kıyaslamak hangi şirketin daha ucuz olduğunu anlama noktasında bize yardım edebilir. Bu yüzden doğrudan şirketin F/K oranına bakmak yerine benzer şirketlere kıyasla ne durumda olduğunu anlamaya çalışırız. Tabi burada bütün şirketlerin risk seviyelerinin, büyüme trendlerinin, yatırım planlarının ve sermaye yapılarının da farklı olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden F/K oranı düşüklüğü tek başına bir değerleme ölçüsü olamaz ancak diğer faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanır.

3- Şirketin reel büyüme beklentileri. Eğer bir şirket reel olarak büyüme becerisine sahipse üstelik bunu düşük finansman kullanarak yapabiliyorsa bu tarzdaki şirketlerin daha yüksek F/K oranına sahip olması doğal karşılanmalıdır.

4- Finansal kaldıraç, risk ve belirsizlikler. Bazı şirketlerin hiç finansal borcu yokken bazı şirketler yüksek finansal borca sahip olabilir. Diğer yandan bazı şirketlerin faaliyet gösterdikleri sektörlerde talep durağanken bazı sektörlerde çok daha dinamik olabilir. Bazı sektörlerde iş yapış şekilleri, kullanılan teknoloji hızla değişmekte ve pazara sürekli yeni oyuncular girmektedir. Bu yüzden belirsizliklerin ve rekabetin daha sınırlı olduğu sektörlerde faaliyet gösteren ve rakiplerinin ulaşamayacağı özel rekabet avantajlarına sahip şirketlerin F/K oranları da daha yüksek olacaktır. Finansal kaldıraç derecesi, riskler ve belirsizlikler arttıkça F/K oranı düşecektir.

5- Şirketin F/K oranının geçmiş yıllardaki gelişimi. Piyasa şartları sürekli değişkendir ve aynı varlıklar farklı piyasa şartlarında farklı şekilde fiyatlanabilirler. Örneğin altının dolar cinsinden değerinin dönem dönem düştüğünü dönem dönem ise yükseldiğini görmekteyiz. Bu piyasadaki likiditenin de fiyatlar üzerindeki belirleyiciliğinin somut bir örneğidir. Bu yüzden aynı kâr elde etme becerisine sahip şirketler farklı dönemlerde farklı seviyelerde fiyatlanabilir. Biz de yatırım yaparken yatırım yaptığımız şirketin özellikle 2019 yılındaki gibi parasal sıkışmanın olduğu dönemlerde ne ölçüde fiyatlandığının kontrol ederek mevcut fiyatlamanın ne kadar pahalı ya da ucuz olduğunu anlamaya çalışabiliriz. Tabii burada önemli noktalardan biri olarak sadece piyasa şartları değil aynı zamanda şirketlerin uzun dönemli beklentileri de değişkendir ve sadece geçmiş F/K oranına göre ıskontoya bakarak derecelendirme yapmak hatalı sonuçlar verebilir.


Borsa ve yatırım hakkında kendinizi geliştirmek istiyorsanız kitaplarım ve eğitimlerime aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz:

Kitaplarım
Eğitimlerim

Varlık Fiyatlama Modelleri Ne Kadar Etkin?

Genç bir sporcu olduğunuzu düşünelim. Hasta olduğunuzda ya da sakatlandığınızda performansınız  düşebilir fakat kendinizi toparlamanız da ge...