Risk Yönetimi, Alternatif Yatırım Araçları üzerine yazdığım ilk yazıdan devam ediyorum.
Bu yazıda Hazine bonoları, Likit fonlar, Fonlar doviz ve emlak konularında fikirlerimi paylaşacağım.
Hazine Bonoları, Devlet Tahvilleri
Hazine bonosu ve devlet tahvili ne demektir aralarında ne fark vardır bilmiyorsanız bu linki takip ederek bu konuda bilgi edinebilirsiniz.
Turkiyede uzun yıllar devam eden krizler ve ülke ekonomisinin batma riski 1990'dan 2000'e kadar devam eden dönemde hazine bonosu yatırımcılarını adeta zengin etti. Zira bu dönemde hazine bonolarının yıllık birleşik getirisi reel olarak 20%'ye kadar ulaşmıştı ve bu dönemde 100 TLlik hazine bonosu alıp elinde tutan bir yatırımcı 10 yılda %515 getiriyle enflasyondan arındırılmış olarak 615 TLlik mal varlıgına sahip oluyordu. 2008'de yaşanan büyük ekonomik krize kadar bu karlar devam etse de Türkiyenin global krizde göstermiş olduğu güçlü performans ülke riski katsayısını ciddi anlamda düşürdü ve günümüzde TÜFE'ye endeksli tahvillerde reel faiz 3% gibi çok düşük seviyelere kadar indi. Yani günümüzde hazine bonosuna yatırım yapmak çok da anlamlı değil. Her şeye rağmen özellikle faizlerin yükseldiği dönemlerde ana parayı ve faiz getirisini reel olarak koruyan TÜFE'ye endeksli tahvillere yatırım yapmayı düşünüyorum. Fakat şu an için 3% gibi düşük bir oran hiç cazip gelmiyor.
Fonlar, Likit Fonlar
Fonlar arasında sadece düşük yönetim ücreti alan borsa endeks fonlarını yatırım yapılabilir buluyorum. Diğer fonlar yüksek yönetim ücreti alıyorlar ve reel getirilerin çok düşük olduğu günümüzde hiç bir cazibe sunmuyorlar. Bankaların fonlarda yaptığı değişik türev uygulamalarını yanıltıcı olarak buluyorum. Eğer fon alacaksanız mutlaka yönetim ücretine ve komisyonlarına bakın. Likit fonlar ise adından anlaşıldığı üzere her zaman zarar etmeden bozdurma avantajı sunarlar, bu avantaj hem fonu yöneten kuruma senelik 2,5% 3% gibi yüksek miktarda komisyon ödememize neden olur hem de fonun yatırım yaptığı enstrümanlar gayet düşük reel getirilere sahiptir. Bu fonlarla bırakın reel kazancı reel kayba uğramamak başarıdır. Ben likit fona yalnızca paramın hemen bozdurmayı düşündüğüm kısmını sadece repodan bir miktar daha yüksek getiri sağladığı için yatırıyorum. Yatırım yaptığım zamanlarda en fazla 2 hafta içinde bozdurmaya gayet ediyorum.
Emlak
Günümüzde ülkemizde hem nüfus artış hızı hem de kentleşme oldukca yavaşlamış durumda. Kentleşmenin yavaşlaması şehirlerdeki hızlı büyümeyi durdurmakta, konut sayısının artış hızının azalması ise emlaktaki fiyat artışını durdurmakta. Evlerimizin eskimesi sonucu oluşan amortisman miktarları evin arsa değerindeki artıştan daha yüksek olduğu zamanlarda evin değerinde düşüş gerçekleşecektir. Özellikle TOKİnin sağladığı emlak arzının talebi ciddi miktarda karşıladığını düşünüyorum. Bütün bu nedenlerle de emlak fiyatlarında gelecekde eskiden yaşadığımız gibi ciddi artışlar görmeyeceğimizi tahmin ediyorum. Bu nedenle uzun süre oturmayı planladığım bir ev dışında emlak yatırımını pek de anlamlı bulmuyorum.
Risk Yönetimi, Alternatif Yatırım Araçları
Bu yazıda Hazine bonoları, Likit fonlar, Fonlar doviz ve emlak konularında fikirlerimi paylaşacağım.
Hazine Bonoları, Devlet Tahvilleri
Hazine bonosu ve devlet tahvili ne demektir aralarında ne fark vardır bilmiyorsanız bu linki takip ederek bu konuda bilgi edinebilirsiniz.
Turkiyede uzun yıllar devam eden krizler ve ülke ekonomisinin batma riski 1990'dan 2000'e kadar devam eden dönemde hazine bonosu yatırımcılarını adeta zengin etti. Zira bu dönemde hazine bonolarının yıllık birleşik getirisi reel olarak 20%'ye kadar ulaşmıştı ve bu dönemde 100 TLlik hazine bonosu alıp elinde tutan bir yatırımcı 10 yılda %515 getiriyle enflasyondan arındırılmış olarak 615 TLlik mal varlıgına sahip oluyordu. 2008'de yaşanan büyük ekonomik krize kadar bu karlar devam etse de Türkiyenin global krizde göstermiş olduğu güçlü performans ülke riski katsayısını ciddi anlamda düşürdü ve günümüzde TÜFE'ye endeksli tahvillerde reel faiz 3% gibi çok düşük seviyelere kadar indi. Yani günümüzde hazine bonosuna yatırım yapmak çok da anlamlı değil. Her şeye rağmen özellikle faizlerin yükseldiği dönemlerde ana parayı ve faiz getirisini reel olarak koruyan TÜFE'ye endeksli tahvillere yatırım yapmayı düşünüyorum. Fakat şu an için 3% gibi düşük bir oran hiç cazip gelmiyor.
Fonlar, Likit Fonlar
Fonlar arasında sadece düşük yönetim ücreti alan borsa endeks fonlarını yatırım yapılabilir buluyorum. Diğer fonlar yüksek yönetim ücreti alıyorlar ve reel getirilerin çok düşük olduğu günümüzde hiç bir cazibe sunmuyorlar. Bankaların fonlarda yaptığı değişik türev uygulamalarını yanıltıcı olarak buluyorum. Eğer fon alacaksanız mutlaka yönetim ücretine ve komisyonlarına bakın. Likit fonlar ise adından anlaşıldığı üzere her zaman zarar etmeden bozdurma avantajı sunarlar, bu avantaj hem fonu yöneten kuruma senelik 2,5% 3% gibi yüksek miktarda komisyon ödememize neden olur hem de fonun yatırım yaptığı enstrümanlar gayet düşük reel getirilere sahiptir. Bu fonlarla bırakın reel kazancı reel kayba uğramamak başarıdır. Ben likit fona yalnızca paramın hemen bozdurmayı düşündüğüm kısmını sadece repodan bir miktar daha yüksek getiri sağladığı için yatırıyorum. Yatırım yaptığım zamanlarda en fazla 2 hafta içinde bozdurmaya gayet ediyorum.
Emlak
Günümüzde ülkemizde hem nüfus artış hızı hem de kentleşme oldukca yavaşlamış durumda. Kentleşmenin yavaşlaması şehirlerdeki hızlı büyümeyi durdurmakta, konut sayısının artış hızının azalması ise emlaktaki fiyat artışını durdurmakta. Evlerimizin eskimesi sonucu oluşan amortisman miktarları evin arsa değerindeki artıştan daha yüksek olduğu zamanlarda evin değerinde düşüş gerçekleşecektir. Özellikle TOKİnin sağladığı emlak arzının talebi ciddi miktarda karşıladığını düşünüyorum. Bütün bu nedenlerle de emlak fiyatlarında gelecekde eskiden yaşadığımız gibi ciddi artışlar görmeyeceğimizi tahmin ediyorum. Bu nedenle uzun süre oturmayı planladığım bir ev dışında emlak yatırımını pek de anlamlı bulmuyorum.
Risk Yönetimi, Alternatif Yatırım Araçları